26 Kasım 2013 Salı

Gazete MiMA


Gazete MiMA 15 günde bir çıkıyor, Minik Mucizeler Akademisi'nin gazetesi. Çocukların 15 gün içerisinde programı nasıl yönlendirdiklerini, zamanlarını okul içerisinde yada dışarısında nasıl geçirdiklerini anlatan, aynı zamanda içerisinde pek çok bilgilendirme yazısı bulunan bir gazete. 

Gazetenin hazırlanma süreci, bir bütün haline getirilmesi eğlenceli fakat bir o kadar da zor bir süreç. Tüm dökümantasyonların bir araya getirilmesi ve bunların sağlıklı bir şekilde velilere ulaştırılması uzmanlık isteyen bir iş. 

Burada minicik bir bölümünü gördüğünüz Gazete MiMA 6 yada 8 sayfa olarak ayda 2 defa çıkıyor. Daha çok çocuklara yer veriyoruz. Çalışmaları nasıl yaptıkları ve nasıl dönüştürdüklerini ailelere yansıtmaya çalışıyoruz.





Burada örnek sayfada görülen gün içerisinde yaptığımız pek çok calışmadan sadece birinin küçük bir bölümü. Çocukların yaptığı çalışmaları tepegöz yardımı ile daha büyük ve detaylı görmelerini sağladıktan sonra isteyenler çizimlerini hikayelendirebiliyor. 

Çocuklar ile çalışmanın ne kadar verimli ve gerekli olduğunu Gazete MiMA'yı hazırlarken sık sık hissediyoruz :)

MiMA - Minik Mucizeler Akademisi'nden sevgiler...

21 Kasım 2013 Perşembe

ÜCRETSİZ Seminerlerimiz Başlıyor!


Anne baba olmayı zaman içerisinde öğreniriz. Ebeveynliğimiz tecrubelerimiz, kendi anne-babalarımızdan gördüklerimiz, çevreden duyduklarımız ve okuduklarımızla şekillenir. Bu noktada anne baba olarak çocuklarımız özelinde pek çok sorun ile karşılaşabiliriz. Bu sorunları çözebilmede ve çocukları anlayıp onlarla daha sağlıklı ilişkiler kurabilmek için ÜCRETSİZ seminerlerimiz başlamıştır.

Çocuğunuzun İç Dünyasına Yolculuk
“Çocuklar hayatı nasıl anlamlandırır?, Yaşananlar onlarda ne gibi etkiler bırakır?, Sağlıklı iletişim yolları nelerdir?”
19 Aralık Perşembe saat: 13:00 – 14:00
22 Aralık Pazar saat: 15:00 – 16:00

Ya O Ya Ben! Kardeş Kıskançlığı
“Kardeşler arası dengeli ilişki nasıl sağlanır? Anne-babanın kardeş kıskançlığındaki etkileri nelerdir?, Kıskançlığı önlemek adına neler yapılabilir?
9 Ocak Perşembe saat: 13:00 – 14:00
19 Ocak Pazar saat: 15:00 – 16:00

İletişim ,kayıt ve detaylı bilgi için mesai saatleri içinde MiMA Psikolojik Danışmanlık 0216 442 6042 numaralı telefondan bize ulaşabilirsiniz!

13 Kasım 2013 Çarşamba

Hata Yapabilmek Üzerine!


Çocukların hata yapabilmeleri üzerine çok konuşuyoruz son günlerde. Hem kendi hayatımızda hem de velilerimiz ve öğrencilerimiz özelinde çok gündeme geliyor. Bazı veliler çok rahatken  bazıları çok endişeli ve korumacı olabiliyor. Annelerin yapısal özellikleri birebir yansıyor çocuklara.

Çok eleştirmek, en mükemmeli beklemek, hataya tahammül gösterememek yerine; konuşabilmek, elinden gelenin en iyisini yapmasını beklemek ve tekrar tekrar denemeye yüreklendirmek yönünde desteklememiz gerekiyor çocukları. Ancak bu şekilde kendisiyle barışık ve mutlu çocuklar yetiştirebiliriz. Bu güven hayatlarında ki pek çok şeyden daha önemli. Iyi arkadaşlıklar kurabilmeleri, iç dengelerini sağlıklı bir şekilde oluşturabilmeleri, mutlu olabilmeleri, ümitsiz olmamaları, denemeye ve yeni tecrubelere açık bir birey haline gelebilmeleri bu güven duygusu ile birebir bağlantılı.

Kendine güven duygusunun okul öncesi ve ilk okul süresince temellendiğini göz önünde bulundurursak hem okulun hem de ebeveynlerin bu dönem için özel bir hassasiyet göstermesi önemlidir.

Okulda çocuğun kendisini ifade etme şekli, ilgi alanları, ses tonu gibi pek çok şey bize çocukların öz güveni ile ilgili ciddi ip uçları veriyor. Özgüveni düşük bir çocuğa okul doğru şekilde yaklaşıp bu yönde çalışırsa onu belli bir yere getirebiliyor. Fakat tam olarak istediğimiz noktaya gelebilmesi için ebeveynlerinde okul ile iş birliği içerisisnde olması şart. Zaman zaman ebeveynler eleştirilmekten çok korkuyorlar ve ciddi savunma mekanizmaları geliştirebiliyorlar. Bu noktada her iki tarafında, hem okulun hem de ebeveynlerin, bunu bir sorun olarak görmesi gerekiyor.

Öz güven eksikliği ile ilgili çocuklarla yapılabilecek pek çok şey var, bunlarlar bazılarını aşağıdaki metinlerden çocukların dilinden okuyabilirsiniz.

“Babam bana kriket oynamayı çok küçükken öğretti. Şu anda tam olarak hatırlamıyorum ama galiba iki yaşlarındaydım. Şimdi ise 7. Sınıf Kriket Takımı’nın kaptanıyım ve kendimi harika hissediyorum. Yeni bir okula başlamak ve bir konuda iyi olmak benim için çok güzeldi. Krikette iyi olmam bana bir sürü arkadaş kazandırdı. Özellikle takıma girmek isteyen çocuklar bana iyi davrandılar. Matematik, İngilizce ve diğer bir takım derslerde çok iyi olmadığım için okulda kendimi biraz aptal gibi hissedebilirim diye endişeleniyordum. Ama herkes beni kriket takımının kaptanı olarak tanıyor ve bu benim için her şeyden önemli.”
Stuart, 11 yaşında.

“Annem beni hep diğer çocuklarla kıyaslıyor. Mesela dil bilgisi sınavından 10 üzerinden 8 alsam hemen kimin 10 aldığını soruyorlar. Artık bu testlerden onlara keşke hiç bahsetmeseydim diyorum çünkü testte iyi yaptığımı düşünsem bile hiçbir zaman onlara yetecek kadar iyi olmuyor. Bu durum yüzünden kendimi çok kötü hissediyorum. Acaba her hafta 10 üzerinden 10 alsam yine de eleştirecek bir şey bulurlar mı diye bazen merak ediyorum. Okulu bitirmek için sabırsızlanıyorum, ama eğer bu tür baskılar yaşmaya devam edeceksem üniversiteye gitmek istemiyorum. Üstelik onlara ne hissettiğımi anlatırsam muhtemelen azar işiteceğimi deşünüyorum.”
Troy, 11 yaşında

“Annemle birşeyler yapmayı seviyorum, çünkü hata yapsam bile umursamıyor. En çok tatlı yapmayı, iskambil oynamayı ve ondan şarkı öğrenmeyi seviyorum. Ben bir şeyi yanlış yapınca annem ve ben gülüyoruz. Bazen annem hata yaptığında da biz onu gülüyoruz. Yeni bir şeyler yapmak çok eğlenceli. Bir şey yaparken çok iyi olman gerekmiyor, çünkü deneye deneye daha iyisini yapıyorsun. Ben bir şeyi yapmaktan hoşlanmıyorsam artık onu bir daha yapmıyoruz.”
Alicia, 6 yaşında.

Çocukların buradaki ifadelerinden bir dünya yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesi çıkarabiliriz. Ama öncelik sabırlı olmak ve mukayese etmemek. Kardeş kıskançlığından özgüvene, arkadaş ilişkilerinden okul başarısına pek çok şey çocuğun başkaları ile mukayese edilmesinde etkilidir.

Çocukların mükemmel olmaları gerekmediğini, temiz ve titiz olmanın “iyi çocuk” olma ile alakalı olmadığını, deneye deneye daha iyi yapabileceklerini onlara sık sık vurgulamamız gerekiyor. Eleştirinin onları ilerletmekten daha çok gerilettiğini bizim sık sık kendimize hatırlatmamız gerekiyor.

Hiçbir şeyi sorgulamayan değil soru soran çocuklar, herşeye tamam diyen değil yeri geldiğinde tavrını koyabilen çocuklar istiyoruz. Düşüncesini kimseyi incitmeden söyleyebilen, çözüm üretebilen ve sağlıklı ilişkiler kurabilen çocuklar istiyoruz.

Öz güveni olan çocuk eşittir mutlu çocuk.
Öz güveni olan çocuk eşittir başarılı çocuk.
Öz güveni olan çocuk eşittir üretken çocuk.

Daha fazlasına gerek var mı?

Psikolog Beyza YAŞAR

Not 1: Bu konuda çocuklarla okunabilecek kitaplardan biri “Hiç Hata Yapmayan Kız” 1001 Çiçek Yayınları. Yazan – Mark Pett, Gary Rubinstein

Not 2: Yukarıdaki örnekler Boyut Yayınlarından çıkan ve Hilary Pereira’nın yazdığı “Arkadaşım Olur Musun?” adlı kitaptan alıntıdır.