Şu anda 15 günde bir fakat Eylül ayı itibari ile
haftada bir velilerimize ulaştıracağımız "Haftalık Bülten"imizi aşağıda
görmektesiniz. Yeni dönemde her hafta başında ingilizce planımız, hafta sonunda
ise sınıf ögretmenlerimizin hazırladığı bülten velilerimize ulaştırılacak. Bültenler
müfredat çercevesinde hazırlandığından ve çocuktan çıkan bir sistem uyguladığımızdan
oluşumu ve tamamlanması hafta sonunu (Cuma günü) buluyor. Ayrıca aylık psikolog
gözlem ve bilgilendirme raporu da velilerimize göndereceğimiz bir diğer döküman
olacak. Aşağidaki "bülten" çocuklar ile ilgili bize o kadar fazla
bilgi veriyor ki, biz bu metin ile birlikte birde "bu bülten bize neler
anlatıyor" içerikli bir metin daha gönderdik velilerimize. Yeni sistemi
anlamak ve çocuklarının okulda neler yaptığını bilmek en çok onların hakkı ne
de olsa!
"Sevgili Velilerimiz,
Mart ayı itibariyle okulumuzda bir çok değişim
oldu. Okul düzeni, sınıf ortamı, çocuklara yaklaşım felsefemiz ve eğitim anlayışımız…
8 yıllık öğretmenliğim süresince ben öğreten, baskın karakter, çocuklara
hazırladığım planı uygulayan, plan dışına çıkmayan bir öğretmendim. Fakat Mart
ayında değişen eğitim anlayışımızla ilişkili olarak; kitaplar okumaya başladım,
araştırmalar yaptım, eğitim aldım ve Beyza hanıma sorular ve fikirlerle çok
gittim. Teoride tamamdı bir çok şey ama uygulamaya gelince zordu. Öğreten rolünden
çıkıp yön gösteren, öğretmen odaklı klasik eğitim sisteminden öğrenen ve çocuk
merkezli bir sisteme geçmek ilk zamanlarda zorladı beni. Şimdi bu sistemin doğruluğu
ve diğer sistemle aradaki farklılıkları gözlemlemekte ve yadırgamaktayım. Çocuklarla
birlikte öğrenmek, yeni fikirler üretmek, yeni fikirlerin ve uygulamaların çocuklardan
çıkıyor olması daha eğlenceli bir gün geçirmemize neden oluyor.
Yeni eğitim sisteminde benim en zorlandığım şey ‘’
soru üretmek ve sormak’’ oldu. Bu güne kadar birçok soru sordum evet ama ucu açık,
çocukları düşünmeye ve bir şeyler üretmeye sevk edecek soruları bulmak zorlandığım
bir konuydu. Şimdilerde soru üretmeye başladım ve bunun zaman içerisinde geliştiğini
kendim de farkedebiliyorum. Diğer bir farklılık da her gün benim belirlediğim
bir faaliyeti benim seçtiğim malzemelerle yapmak yerine (önceki eğitim sistemi
bunu kapsıyordu) bir konu belirleyip onu sorularla açmak, çocuklarla sohbet
ederek projeye dökmek, geniş malzeme seçenekleriyle tamamen kendilerinin üretmesini
sağlamak hem onların, hem de benim alışık olduğumuz bir durum değildi. Fakat şunu
belirtmeliyim ki çocuklar bu yeni sisteme benden çok daha kolay uyum sağladılar.
Öncelikle sistemimiz sonuç odaklı değil süreç odaklı.
İlk proje konumuzu yaşam alanları olarak belirledik. Ana konumuz Evren, fakat
bu çok geniş bir konu olduğundan parçalara böldük. Parçadan bütüne gitmeye
karar verdik ve en küçük parça olan yaşam alanlarını ilk konu olarak
belirledik. Yaşam alanları – evler, şehirler, ülkeler, kıtalar, gezegenler ve
evren olarak ana konuya doğru genişleyerek ilerleyeceğiz. Bizim için buradaki
en önemli nokta çocukların tüm konular arasındaki bağlantıları anlayıp bunları
birbirleri ile ilişkilendirebilmeleri.
Proje uygulama açısından bu çocuklarla yapacağımız
ilk projemiz olacağından onların ilgisini çekcek bir şey olsun istedik ve
hayvanların yaşam alanlarıyla başladık. Önce hayvanları doğada yaşayanlar, nesli
tükenmiş olanlar, evcil hayvanlar, suda yaşayanlar olarak gruplara ayırdık. Ardından
nerede yaşadıklarını konuştuk ve onlara barınak yaptık. Su ve yemek bulmaları için
doğal ortamlarını (orman) yaptık. Ağaçları, çimenleri, su içmeleri için dereyi
aralarında konuşup eklediler. En son olarakta hayvanları barınaklarına yerleştirdik.
Böyle hızlı hızlı sıraladığımıza bakmayın, projemiz 1 hafta sürdü.
Çocuklar bu ilk projede bu tür bir çalışmaya alışık
olmadıklarından grup olarak çalışmakta biraz zorlandılar, daha çok bireysel çalışmayı
tercih ettiler.
Geçtiğimiz haftaki projeyi ise konumuzun bir üst
basamağına ilerleterek insanların yaşam alanlarına geçtik. “İnsanlar nerelerde
yaşar?” Sorusunu sordum. İnsanların evde yaşadıklarını ve işe gittiklerini söylediler.
Bu projede grup olarak çalışacaklarını anlattım. B1&M2 M1&B2
A&Y olarak üç grup oldular. Grup arkadaşlarıyla konuşup yapacakları evler için
atölyeden malzemeler seçtiler seçim sırasında grup arkadaşıyla fikir alışverişi
vardı. Ilk projenin aksine bu sefer çok çeşitli malzeme ile çalısabildiler ve
bir ekip olma fikrini benimsemeye başladılar. İlk olarak bahçe yapmak için
zemini seçtiler ve çimen yaptılar.Zeminden sonra M1&B2 bina için ilaç
kutularını kullanarak binalar yaptılar.
M1- eve çadırda kurulabilir.
B1- biz zaten çadır yapıyoruz insanlar çadırda da
kalır. Değişik bir yaklaşımla B1&M2 çadırı oluşturmak için kutuları birleştirmeye
çalışıyorlardı.
M2- insanlar arabaya da binerler dedi ve araba için
malzeme aradı ve yapmaya koyuldu. Grup arkadaşlarıyla sürekli iletişim içindeydiler.
B2&M1 bahçelerine taşları eklerken,
B2; bahçenin kapısı olur ve açılır, merdivenleri de
olur dedi ve yapmak için arkadaşıyla konuşup malzeme seçtiler.
Proje çalışmalarında beni en çok şaşırtan isim M1
oldu. Malzemeleri önce çok dikkatli inceledi ve ardından seçti. Ayrıca
proje oluşturmada üretkenliğinin ileri derecede olması dikkat çekmektedir.
Bu projemizde diğeri gibi bir hafta sürdü. Her gün konuyla ilgili olarak projeye yeni şeyler ekledik. Evlerin önlerinde sokak ve yolların olduğunu bu yollarda araba, hayvanlar olduğu ve insanların market ve eczaneyi kullandıklarını ilave ettiler ve projeye adım adım eklediler. İnsanların yaşam alanlarını yaptık ama bir şey eksikti onu B1 buldu ve insanlar eksik dedi. Herkes kendi insanlarını yapmak için malzeme alıp yapmaya koyuldular; değişik, eğlenceli ama çok da yaratıcılık dolu insanlar çıktı. Çocuklarım üretmeye geçmişti artık. En son bazı hayvanların insanlarla yaşayabildiklerini konuştuk –diger proje ile de bağlayabilmek adına- ve sınıftaki hayvanlar arasından insanlarla yaşayanları bulmak için ayırdılar tek tek nerede yaşarlar?, Ne yerler? Birbirleriyle soru cevap şeklinde konuşarak ayırdılar. Kelebek, arı, karınca, kaplumbağa, tavşan, köpek, kedi gibi hayvanları alıp projeye dahil ettiler. Sokakta yaşayan hayvanların nasıl beslendiği, nerden yemek buldukları hakkında konuşup projeyi tamamladık.
Bu şekilde çocuklar hem bu güne kadar bildikleri
eski bilgileri, hem de yeni öğrendikleri bilgileri harmanladı. Tartışarak,
araştırarak, soru sorarak öğrendiklerini kalıcı hale getirdiklerine inanıyorum.
Sistemimiz sonuç değil süreç odaklı olduğundan ve
süreci çocuklar yönlendirdiğinden bültenlerimizi ancak projelerimizi
uyguladıktan sonra size ulaştıracağız. Bir sonraki bültenimizde görüşmek
üzere,
Hoşçakalın,
Sevgilerimle
Burcu Öğretmen"
İlk bülteni hazırlayıp göndermek hem öğretmenimiz hem de bizim için
heyecan verici bir tecrube idi. Bu ilk gün ki heyecanımızı hiç kaybetmeyelim
inşallah.
Psikolog Beyza YAŞAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder