MiMA'nın Eğitim Anlayışı
MiMA'da yapılandırmacı eğitim sistemleri diye adlandırılan, kişinin bilgiliyi araştırarak, yaşayarak, deneyimleyerek öğrendiği ve yeni bilgileri kullanarak birbiriyle ilişkilendirdiği öğrenme şeklini kullanıyoruz. Bu sistemi uygulamak sürekli gözlem yapmak, yeni malzeme sunmak, araştırma yapmak ve yeni fikirlere açık olmak gerekliliğini de taşıyor. Tüm ekip olarak bu sürece aynı merak, heyecan ve şevk ile dahil olmak zorunluluğumuz var.
MiMA'da bilgiyi edinme yollarını öğrenmelerinin yanında çocuğa, duygularını ifade etmesi, ilişkilerinde yaşadığı veya kendisine dair problemlerini çözebilmesi, duygusal sıkıntılarını çözebilmesi için uygun ortamlar ve yönlendirmeler sunulmaktadır.
MiMA'nın 'Çocuk' Anlayışı
MiMA'ya göre çocuk sadece kas gelişimi için kağıt kesmesi ve yapıştırması gereken, renkleri öğrenmesi için her rengi tek tek defalarca yüksek sesle söylemesi ve göstermesi gereken, hep bir ağızdan aynı anda aynı işle uğraşması gereken bir organizma değildir. MiMA'nın anlayışına göre, çocuğa bu tip bir yaklaşımda bulunmak çocuğu küçümsemektir.
MiMA'ya göre çocuk, anlama kapasitesi çok geniş (yetişkinden farklı tarzlarda), hayal ve plan yeteneği taze ve işlenmemiş, entellektüel açıdan pek çok farklı bilgiyi alabilecek, aynı zamanda bu bilgileri birbiriyle ilişkilendirip hayatında uygulayabilecek niteliklere sahiptir. Yeter ki yetişkinler onlara uygun ve gerekli ortamları sağlasın ve onları küçümsemesin.
MiMA'ya göre çocuğun içinde büyümesi gereken ortam, ona bir çok bilgiyi sunabilecek kitapların olduğu, farklı çeşitli malzemelerle ilişki kurabileceği, yeni şeyleri deneyebileceği, duygularını ifade edebileceği, doğaya karışabileceği, farklı sosyal çevreleri yaşayabileceği, farklı ortamların havasını soluyabileceği, gözlem yapabileceği, konuşabileceği, fikir üretebileceği, ürettiği fikirlere saygı duyulduğunu bildiği, güven duyduğu, hayat gibi ama daha çok ev gibi huzurlu olmalıdır.
MiMA'da biz çocukları klasik görüşten farklı olarak muhakeme edebilen ve muhatap alınan cüssece küçük insanlar olarak görüyoruz. Bu bağlamda bizi bulunduğumuz noktadan geriye taşıyacak hiçbir oluşumu kabul edemiyoruz. Çocuklarımızın süreçlerine misafir olmak ve bu süreçte onların destekçisi olmak en büyük heyecanımız.
20 Ağustos 2014 Çarşamba
15 Ağustos 2014 Cuma
Astalavista Baby ile Telli Turna Arasındaki Hayat Karmaşası
Her geçen gün
yeni bir şey farkediyor farklı kapılardan geçiyorum. Kızım sayesinde. O dört
yaşında dünyayı çook merak eden, çok soru soran ve heyecanlı bir çocuk. Tüm diğer çocuklar gibi...
Arabada çok uzun
saatler geçirmemesine özen gösteriyorum. Yaklaşık yarım saatlik bir yolumuz var
evden okula. Yani zaten 1 saatini genelde arabada geçiren kızım bu süreyi daha
çok soru sorarak, konuşarak ve şarkı söyleyerek değerlendirmeyi tercih ediyor.
Araba sessizleştiği anda uyuduğunu anlıyoruz. Bununla birlikte arada radyo açıp onun
konuşmasını engellemeye çalışsam da (çok yorgun olduğumda bunu yapıyorum evet) hiç
başarılı olamadım şimdiye kadar.
Müzik ve kızım ile ilgili ilgimi çeken şey onun sözsüz yani sadece enstrümantal
müzikleri daha çok sevdiği yönündeydi. Hatta ve hatta zaman zaman “anne şu
gürültüyü kapatır mısın?” deyişlerine bozuluyor ve “O gürültü değil müzik
“dediğim oluyordu (radyoda çalan güncel pop müzikler için bunu söyledi pek çok kez). Bunu her şarkıya yapmıyordu. Bende çok üzerinde durmuyordum.
En son bayram
için uzun yola çıkarken birkaç CD aldım yanıma. Biri de Yeni Türkü’nün CD'siydi.
Yola çıktıktan yaklaşık yarım saat sonra taktım CD'yi. Ve çok sevdi bizim kız.
Telli turna şarkısı ise en sevdiklerinden oldu. İlk sorusu “Telli Turna ne
demek?” oldu. Sonra biraz araştırınca telli turnaların nesillerinin tükenmekte
olduğunu öğrendik. Zaten dinazorlara olan ilgisiyle bağlantılı olarak
nesli tükenen hayvanlar ile ilgili soruların ardı arkası kesilmedi. Sonra
“Dünya neden kirleniyor?, Biz de uçurtmalara binelim mi?, Patika ne demek?, Kuşların
kanatları bulutlara nasıl takılıyor?" gibi soruları geldi.
Sadece bir şarkı
üzerinden neredeyse tüm yol boyunca konuştuk. Fakat hala gündemimizde nesli tükenen
hayvanlar ve tabii ki tükenmeyenler de var.
Bizler
çocuklarımızın dünyasına giren müziğin ne kadar farkındayız? Çocuklarımız
Astalavista Baby de dinleyebilir Telli Turna’da. Fakat her zamanki gibi iyiyi
ve kaliteliyi hayatımıza katabilmek ve onu düzenimizin bir parçası yapabilmek için
ekstra bir enerjiye ihtiyacımız oluyor. Radyoyu açtığımızda Telli Turna dinleme
ihtimalimiz Astalavista Baby’e göre oldukça az. Iyi müzik, farklı müzik
hayatımızda ne kadar var.
MiMA’daki eğitim
içeriğini belirlerken hep bunu söylüyoruz. Bilgi parça parça değildir. Bilgi
katmanlı, geçkili bir bütündür. Müzik, resim, hareket, söz, tabiat bunun birer
parçasıdır. Hiçbiri birbirinden bağımsız değildir diyoruz.
Hala geriye dönüp
dönüp müzik ve çocukların müzik ile kurduğu ilişkiyi düşündüğümde yine pek çok
zaman olduğu gibi onları küçümsediğimizi görüyorum. Onlar iyiyi ve güzeli bizden
daha iyi anlıyorlar ve olduğu yerden bulup çıkarabiliyorlar. Biz pek müdahale
etmesek her şey daha kolay olacak belki de.
Tüm bunlarla
birlikte bu süreci her zamanki gibi kitap ile destekliyoruz. Nesli tükenen
hayvanlar, hayvanların hangi bölgelerde yaşadığı, neden hayvanların
nesillerinin tükendiği ile ilgili oldukça fazla kaynak taradım. Kimisinin
resimleri iyi değildi, kimisi ise gerçek resimler kullandığı için bu yaşa (4 yaş) uygun
değildi ( örn. dinazorlar). Tavsiye edebileceğim birkaç kaynak şu şekilde;
1. Harika Bilim
Serisi – Keşfedin Dev Dinazorlar – Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Resimleri güzel,
oldukça kaliteli bir basım, sözü çok uzatmıyor, dinazor çeşitleri ve onların
özelliklerini anlatıyor. 8-16 yaş diyor fakat bizim 4 yaş bundan oldukça keyif
aldı. Tek sorun boy uzunluğu (42m uzunluğunda), kanat açıklığı (7,8 m) yada 150
milyon yıl önce yaşadı gibi ölçü ve zaman bilgilerinin bu yaşa pek hitap etmemesi.
Uyarı –
Çocukların dinazor, köpek balığı, canavar gibi kavramlara ve resimlere
verdikleri tepkiler birbirinden çok farklı. Çocuğunuzun böyle bir hassasiyeti
varsa; dinazorlardan korkuyor ya da canavar adını bile duyunca ürküyorsa bu tarz
kitaplar için biraz daha zamanınız var demektir. Bir yetişkin olarak
çocuğunuzun hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak mutlaka bir ön inceleme yapmanızı tavsiye ederim.
2. Resimli Ilk
Hayvan Atlasım – Mandolin Yayınları
Dünya üzerinde
yaşayan hayvanları bölge bölge, kıta kıta gösteriyor. Daha çok görsel bir
kaynak fakat oldukça dolu. Az yazı bol resim arayanlar için iyi bir kaynak.
İçinden bir de
kıtalardaki hayvan çeşitliliğini gösteren bir dünya haritası çıkıyor. Çok
şirin.
3. Neden Niçin
Nasıl - Hayvanat Bahçesi – Mikado Çocuk
Üzerinde 4-7 yaş
için olduğu yazıyor, sahiden muazzam bir kaynak bu yaş aralığı için. Çizimleri
çok güzel, kitabın içerisinde bol miktarda pencere var (ki çocuklar bunları
genelde çok sever), bilgiler çok ölçülü verilmiş.
Aynı serinin
başka konularla ilgili farklı kitapları da var. Onlar da eğlenceli olabilir.
4. Yaşam Atlası –
İlginç Fotoğraflarla Doğa Araştırmaları – Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bu kaynak bir
çocuk ansiklopedisi niteliğinde. Resimleri çok iyi. Anlatımlar güzel. Biz bu
kaynağı sadece hayvan bilgileri için kullanıyoruz. Oldukça fazla hayvan ile
ilgili bilgi ve resimler var. Çizim değil gerçek resimler kullanılmış bu da tüm
kaynaklarınızın çizim olmaması açısından önemli.
Bu kitapla ilgili
tek bir uyarı yapmak istiyorum eğer çocuğunuza varoluş-yaradılış sürecini
“evrim teorisi” üzerinden vermek istemiyorsanız bu kaynağı mutlaka öncesinde
okumanız, bazı bölümleri tamamen okumadan atlamanız ve bazı bölümlerinden belli
kısımlarını çıkarmanız gerekir.
Bu ön inceleme
her kitap için gerekli aslında. Her birimizin hassasiyetleri birbirinden çok farklı
ve her kitap herkese hitabetmiyor. Bu noktada seçici olacak kişiler
bizleriz.
Psikolog Beyza Öztin YAŞAR
Psikolog Beyza Öztin YAŞAR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)